10-тм-в
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

deli fıkraları

Aşağa gitmek

hihi: deli fıkraları

Mesaj tarafından hattab Ptsi Mayıs 12, 2008 2:23 pm


BENDE
BU KAFA VARKEN

Delinin
birisi hastaneden taburcu olacakmış ve son muayene için baş hekim gelir. Deliye
sorar :

-Elin
nerede?

Deli
gösterir.

-Bacağın
nerede?

Deli
yine gösterir.

-Burnun
nerde?

Deli
yine gösterir.

Baş
hekim doktorlara :

-Bırakın
emrini

verir ve çıkar. Hekim çıktıktan sonra deli göbeğini gösterir ve
:

-Bende
bu kafa varken tabi salıverirsiniz,

der.





BEŞ
VAR

İki
deli arasında konuşma :

-Saat
kaç?

-Beş
var

-Kaça
beş var?

-Bilmiyorum,
akrebini kaybettim.




BİR
KEDİ DAHA

Akıl
hastanesinden kaçan iki deli, karşıdan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir
çınarın arkasına saklandılar. Bekçi, onların ayak seslerini işitmişti. Sordu
:

-Kim
o?

İçlerinden
biri kedi gibi miyavladı. Bu başarılı miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu
ki, delilerin ayakları altındaki yapraklar hışırdadı. Bekçi geri dönüp yine
seslendi :

-Kim
var orada?

İkinci deli cevap verdi :

-Bir
kedi daha.




BİZ
YILLARDIR BAKIYORUZ

Akıl
hastanesine yeni atanan müdür hastaneyi dolaşmaya karar vermiş. Dolaşırken
hastanesinin dışarıya bakan duvarının dibinde bir grup akıl hastasının tek sıra
olup duvardaki bir delikten baktıklarını görmüş. Merak içinde yanlarına giderek
:

-Yahu
hepiniz toplanmış burada ne yapıyorsunuz.

-Hiçbir
şey yapmıyoruz sadece bu delikten dışarı bakıyoruz...

Bunun
üzerine müdür hastaları kenara iterek :

-Durun
birde ben bakayım,
demiş
ve delikten dışarıya doğru bakmış. Birde ne görsün delik kapalı ve hiçbir şey
görünmüyor. Hiddetle akıl hastalarına dönerek :

-Yahu,
demiş,
Ben baktım bu delikten dışarı bir şey görünmüyor peki siz ne görüyorsunuz
:

-Deliler
hep bir ağızdan Müdür Bey, demiş. Biz yıllardan beri bakıyoruz bir şey göremedik
siz bir bakışta nasıl göreceksiniz
ki.




CANLI
GAZETE

Başhekim,
akıl hastanesinin bahçesinde dolaşıyordu, bir ara baktı, bir kalabalık gözüne
çarpmıştı.Hemen oraya seğirtti.Deliler bir halka oluşturmuş, ortada dönüp
konuşan birini dinliyorlardı :

-Papendreu
seçimleri kaybetti.Hastaneye kaldırıldı...Bulgar zulmü devam ediyor.Zorla
yollanan soydaşlarımızın sayısı seksen bine ulaştı...Federasyon kupasını
Beşiktaş kazandı...

Başhekim
bu işten hoşlanmış :

-Ne
yapıyorlar bunlar böyle?
diye
sormuş.

-Efendim,
demişler.Ortadaki
deli kendinin gazete olduğunu sanıyor, haberleri
bildiriyor.

Başhekim
daha da hoşlanmış.Dolaşmasını sürdürmüş.Az ileride birde ne görsün! Sekiz, on
deli iplerle sımsıkı birbirlerine bağlanıp bir köşeye atılmamış
mı!

-Onlar
mı, okunup da iadeye gidecek eski gazeteler efendim...




ÇIKARMAYA
ÇALIŞIYOR

Delinin
biri kuyuya bir taş atmış yüz akıllı çıkarmaya çalışmış, çıkaramamış. Sonunda
delinin diğeri ilk deliye bu akıllıların ne yaptığını sormuş. Birinci deli de
:

-Elimdeki
taşı kuyudan çıkarmaya çalışıyorlar,
demiş.




ÇORAPLAR
Akıl
hastanesinde doktor, davranışlarını normal bulduğu hastaya niçin hastanede
bulunduğunu sorar.

Hasta
:

-Pamuklu
çorapları yünlülere tercih ettiğim için,
diye
cevap verir.

Şaşıran
doktor :

-Bunun
anormallik neresinde? Ben de pamuklu çorapları tercih ederim,
der.
Hasta
sevinçle karşılık verir :

-Çok
memnun oldum doktor. Sizinkiler limonlu mu, yoksa sirkeli
mi?




KARŞIDAKİ
DUVARIN ÇİVİSİ

Delinin
biri, çiviyi tersine çevirerek sivri tarafına vura vura duvara çakmaya
başlamış.

Onun
bu halini gören başka bir deli işe karışmış :

-Baksana,
yahu! Sen yanlış bir iş görüyorsun.Bu çivi karşıki duvarın çivisi olacak
galiba,

demiş.




KARŞI
KALDIRIM

Bir
akıl hastası, bulunduğu kaldırımdan karşıya geçip rastladığı ilk görevliye
sormuş :

-Affedersiniz,
karşı kaldırım nerede acaba?

Görevli
şaşırmış ama yine de karşı tarafı göstererek :

-İşte
şurada,

demiş.

-Kime
yutturuyorsun yahu... Daha şimdi orda sordum, burayı
gösterdiler!...




NASIL
BİLSİN

Akıl
hastanesinde koğuşları gezen başhekim, bir hastanın oturmuş, birşeyler yazdığını
gördü :

-Kolay
gelsin, ne yazıyorsun?

-Mektup
yazıyorum efendim.

-Yaaa...Kime
yazıyorsun?

-Kendime...
-Peki,
ne yazılı mektupta?

-İlahi
doktor bey, deli misiniz siz?Mektubu daha almadım ki...İçinde ne yazdığını
bileyim.




NİÇİN
GÜLMÜŞ?

Uçak,
Yeşilköy'den kalkmıştı. Bakırköy Akıl Hastanesinin üzerinden geçerken, pilot
birden gülmeye başladı. Hostes bu gülüşün sebebini sorunca şu cevabı verdi
:

-Başhekim
kaçtığımı öğrenince kimbilir nasıl
şaşıracak!!!




OLGUNLAŞIP
YERE DÜŞTÜM

Bir
müfettiş akıl hastanesini geziyormuş. Bahçeye gelince delilerin ağaçta
asıldığını ama birinin yere yattığını görünce yatana sormuş
.

-Neden
ağaca çıktılar
,
demiş. O da :

-Armut
sanıyolar kendilerini,
demiş.
Müfettiş
:

-Sen
armut değilmisin?, demiş. O da hayır ben olgunlaşıp yere düştüm

demiş.




12'NİZDE
Mİ?

Katil,
suçunu itiraf etti, yargıç da durumu jüri heyetine iletti. Biraz sonra jüri
başkanı kararı açıkladı:

-Bu
sanık suçsuzdur...

Yargıç
adamakıllı kızdı:

-Canım,
ne biçim iş bu!... Adam, ben katilim diyor suçunu itiraf ediyor sizde suçsuzdur
kararına varıyorsunuz... Acaba, suçsuzdur kararını neye dayanarak
verdiniz?

-Delilik
efendim, delilik...

Yargıç
bütün jüri üyelerini teker teker süzdü. Başını sallayarak :

-Sahi
mi? 12'niz de mi?..




ÖNCE
KAÇANLARI YİYELİM

Akıl
hastanesinden iki deliyi salıvereceklermiş. Doktorlar kendi aralarında
:

-Şunlara son
bir test yapalım da gorelim akılları başlarına gelmiş mi,
demişler.Bunun uzerine iki deliyi bir masa başına
çağırmışlar. Masanın üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin, bir kavanoz dolusu
da canlı hamamböceği dökmüşler ve :
-Buyrun
beyler, yiyiniz,
demişler.
Delirlerden bir tanesi hemen zeytinlere saldırmış, ötekisi araya
girmiş.

-Önce
kaçanları yiyelim, öburleri nasıl olsa
duruyor!




PLAN
BOZULDU

Akıl
hastanesinde deliler bi araya gelip kaçış planı yaparlar. Elebaşları planı
anlatır :

-Büyük
bir kütük bulup ilk önce 1. kapıyı, 2. kapıyı ve daha sonra 3. kapıyı kıracağız
ve herkes başının çaresine bakıp kaçacak.

Sabah olunca bir kütük bulurlar doğruca 1. kapıyı kırarlar, 2. kapıya koşup
onuda kırdıktan sonra 3. kapıya yönelirler. 3. kapının açık olduğunu gören
elebaşları der ki :

-Arkadaşlar
plan bozuldu geri dönün.




SAAT
Deli,
saatini hastane bahçesindeki havuza atmıştı. Bunu gören arkadaşı
:

-Niye
attın saati havuza,
dedi.
-Nasıl
yüzdüğünü görmek için.

-Peki,
kurdun mu?

-Hayır.
-Enayi,
kurmadan yüzer mi?"




SIKARKEN
ÖLDÜ

İki
arkadaşın, bir kedisi varmış. Birisi :w

-Zavallı
kedi çok kirlenmiş ben onu yıkayayım, demiş. Diğer arkadaşı
:

-Hayır
yıkama yoksa ölür, demiş. Bizimki dinlememiş ve kedi'yi yıkamış ve kedi ölmüş.
Arkadaşı :

-Ben
sana demedimmi kedi ölür diye, demiş. Cevap şu :

-Ama
ben kediyi yıkarken ölmedi, sıkarken
öldü.




YALAN
SÖYLEMİŞ

Akıl
hastanesine yeni gelen doktor, hastaları ziyaret ediyordu.Birine yaklaştı
:

-Sizin
adınız nedir bakayım?

-Hüsamettin
efendim.

-Soyadınız?
-Tanrıoğlu.
Tam
o sırada yandaki yaşlı :

-İnanma
inanma doktor, yalan söylüyor.Benim böyle bir oğlum
yoktur.




YÜZME
BİLMİYORUM Kİ

Mühim
bir şahsiyet, bir akıl hastalığı kliniğini gezerken delilerin bahçedeki havuza
atladıklarını görr ve başhekime dönerek :

-Mükemmel,
hastalarınızın her türlü ihtiyacını karşıladığınızı göruyorum.
Başhekim
teşekkür eder, sonra da sözlerine devam eder :

-Hele
siz bir de su doldurabildiğimiz zaman gelin de görun!

Havuzun
boş olduğunu oğrenen adamcağız dehşet içinde tramplenin altına koşar ve
heyecanla atlamaya hazırlanan deliye "atlamamasını, havuzun içinde su
olmadığını"
söyler. Deli :

-Ne
zararı var? Zaten ben de yüzme bilmiyorum
ki!




ZİL
ÇALDI...PAYDOS OLDU!

Delileri
uçağa bindirmişler, bir şehirden ötekine naklediliyorlardı.Ama o kadar çok
gürültü yapıyorlardı ki, sonunda pilot dayanamadı, uçağı ikinci pilota teslim
ederek içeride ne olup bittiğini görmek istedi.

Deliler
uçakta hep bir ağızdan bağırıp çağırıyorlardı.Baktı, en başta, bir deli,
ötekilere uymamış, akıllı, uslu oturuyordu.

-Sen
neden bağırmıyorsun?
diye soracak oldu.

Adam
:

-Ben
bunların öğretmeniyim,

diye cevap verdi.Onlarda benim öğrencilerim.Şimdi teneffüsteler de onun için
ses çıkartmıyorum.

Pilot,
çaresiz yerine döndü. Bir süre geçti.Bir an geldi ki sesler büsbütün
kesiliverdi.

Pilot:
-Aman
çok güzel!
diye sevindi.Herhalde kendinin öğretmen olduğunu sanan deli,
ötekileri derse almış
olsa gerek, diye düşündü.

Ama
dakikalar geçiyor, arkadan hiç bir ses seda çıkmıyordu.Pilot biraz daha
bekledikten sonra merak etti.Gidip bakmak istedi.

Bir
de ne görsün! Uçağın kapısı açık ve içeride öğretmenden başka kimsecikler yok
değil mi!

Dehşetle
sordu :

-Öğrencilerin
nerede?
,
diye...

-Dersler
bitti.Hepsini evlerine gönderdim!
hattab
hattab
мσ∂єяєтöя
мσ∂єяєтöя

Erkek
Mesaj Sayısı : 46
Nerden : istanbul
İş/Hobiler : kitap, yürüyüş, ders (dermişim)...
Lakap : put
Kayıt tarihi : 26/04/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz